MayısHaziran 2010Temmuz
PtSaÇaPeCuCtPz
31123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
2829301234
567891011

Babıali Sohbetleri yine dopdolu
 

Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları  Derneği (ESKADER)’nin Cağaloğlu Kitap Kahve’de düzenlediği “Bâbıâli Sohbetleri”nin sekizincisi yine dopdolu geçti. Türk basın hayatının meselelerinin konuşulduğu sohbet toplantısına, çok sayıda gazeteci yazar ve akademisyenin yanı sıra öğrenciler de katıldı. Toplantıda basının geçmişten bugüne geçirdiği merhaleler, yaşadığı sıkıntılar ve topluma kattıkları hakkında değerlendirmeler yapıldı. Basılı basının yanısıra görüntülü medyanın da ele alındığı toplantıda gazeteciler, zaman zaman sert özeleştiriler de yaptı. ESKADER Genel Başkanı yazar Mehmet Nuri Yardım’ın sunduğu programda basınımızla ilgili konuşmacılar özetle şunları söyledi.

Ünal Sakman:

“Basın, herkesin fikir sahibi olduğu bir konudur. Türk basını son kırk yılda büyük değişimler geçirdi. Çok ilkel şartlardan bu günlere geldik. O günleri bilen biri olarak müthiş bir ilerlemenin olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.  Derme çatma gazete binalarından bu günkü modern tesislere ulaştık. Bugün masaüstü gazeteciliği yapılmaktadır. Çok daha kolay olmakla birlikte eskisi kadar kaliteli ürünler ortaya konulabiliyor mu, işte burası tartışmalıdır. Şimdi birçok gazetemizde musahhih diye bir şey yok. Eskiden musahhihler gazetenin en önemli elemanları idi. Çok önemli bir iş yaparlardı. Çok bilgili kimselerden ancak musahhih olurdu. Yazar olarak bilgi hatası, imlâ hatası, Türkçe hatası yaptığınızda bu musahhihler düzeltirdi. Okuduğunuz Türkçenin de zevkini alırdınız o tarihlerde. Eski musahhihler emekli oldu, yenileri de yetişmedi. Eskiden bir gazeteci çalıştığı müesseseden emekli oluyordu. Şimdi tepedeki üç beş kişinin dışında gazeteden emekli olan kimse yok. Genç bir çocuğu alıyorlar, tazminat alabilecek bir seviyeye gelmeden hemen bir bahaneyle işine son verip yeni birini işe alıyorlar, o yeni gelenin akıbeti de eskisi gibi oluyor.

Habercilikte 5N1K kuralı var, haberde bu kuralı bulmak lâzım. Şimdiki haberlere baktığımızda başı belli değil sonu belli değil. Teknoloji bakımından bu kadar ilerleme oldu desek de içerik bakımından gazetelerimiz çok geriye gitmektedir. Bizde şimdilerde ajans haberciliği oluyor. Bakıyorsunuz aynı haber pek çok gazetede hiç değiştirilmeden veriliyor. Özel haber yapılmalı özel haber halkın ihtiyacına cevap verecek haber olmalı. Oysa şimdi ya gazetenin misyonuna dönük habercilik yapılıyor, ya da ekonomik gerekçelerle sektörel habercilik yapılıyor. Gazetecilikte büyük bir renk kaybı var. Teknolojinin dışında insana değer veren gazetecilik yapılmalıdır. Her gazete kendi bakış açısına yönelik taraflı yanlı habercilik yapmaktadır. Objektif tarafsız bağımsız gazetecilik yapılmadıkça da gazetelerimize itibar kazandırmamız mümkün değildir. Ya insanları göklere çıkarıyorlar ya yerin dibine batırıyorlar.”

Kemal Çiftçi:

“Artık dünya değişiyor. Gazetelerde de uzmanlaşma olmalı. Batıda bu böyledir. Eğitim muhabirleri vardır, teknoloji muhabirleri vardır çeşitli dallarda işin uzmanları  o dallarla yönelik habercilik yapar. Bizde ise bir muhabir her konuda haber yapar, çoğu kez de hepsini yarım yamalak yapar. Maalesef bizim basınımız millî değil. Basınımızda eskiden olan derinlik yok. Burhan Felek, Ahmet Kabaklı, Peyami Safa gibi derinlikli yazarlar artık yetiştiremiyoruz. Bunun için çekirdekten adam yetiştirmemiz gerekiyor. Eğitim seminerleri, dil eğitimi, çeşitli teşviklerle hem branşlaşma hem kalitenin yükseltilmesi sağlanabilir.”

Fethi Murat Doğan:

“Türk basınında gayri milli bir hava hâkim. Sorgulama itiraz etme doğru haber peşinde koşma yok. Eski gazetecilerin ağırlığı küçülmüş durumda. Basınımızda tekelci yapı kırılmadan da bu durumun önüne geçmemiz mümkün değildir. Yanlı taraflı habercilik yapan gazeteler toplum önünde afişe edilmeli, kimse yanlı gazetecilik yapıp yanına kâr kalacağını düşünmemeli.”

Abdurahman Şen:

“İhtisaslaşma gelişmemiş Türk basınında. Bir şey de bilmek gerekmiyor. Çarpıtma haberler rahatlıkla yapılabiliyor. Kemal Tahir aydınlarımızın durumunu gördükçe ‘İyi ki halkımız cahil okumuyor, yoksa bu aydınlar gibi olurlardı.’ diye şikâyet ediyordu. Bütünüyle Kemal Tahir’e katılmamak mümkün değil.”

Abdülhamit Avşar:

“Görsel medyanın etkisi hiçbir zaman küçümsenmemelidir. Bu günkü televizyonlarımızın dili yabancı bir dildir. Bizim millî renklerimizle uyuşmamaktadır. Bu televizyon dilimizi nasıl sahih bir dil haline getirebiliriz bunu asıl konuşmamız lâzım. Bu konuda elimizin altında bir literatüre de sahip değiliz. Görsel iletişim araçları yazılı iletişim araçlarından çok daha etkili oluyor ve burada bir tedbir alamazsak bu işi uzun süre daha başaramayacağız.”

Hüseyin Sarıkoç:

“Bakın İran Cumhurbaşkanı  Almanya’ya gittiğinde Alman basını İran Cumhurbaşkanı’nı yere göğe sığdıramadı. Millî menfaatleri olduğu yerde ülkelerinin arkasında saf tutan bir Alman basını var oralarda. Bizde ise tamamen millî değerlere aykırı devleti milleti aşağılayan bir basın anlayışı hâkim bazı gazetelerimize. Okuyucuyu bilinçlendirmek ve gazeteyi de ayakta tutmak zorundasınız. Bu ikisi arasında denge kurmadan gazetecilik yapılamıyor. Dışarıdan bakan biri olarak okuyucuların da kendi kendilerini sorgulamaları gerektiğini düşünüyorum. Hep suçu gazete yöneticilerine atmakla bu işten sıyrılamayız. Marifet iltifata tabidir. Okuyucular daha bilinçli tercihlerde bulunursa daha kaliteli yayınlar yapılma imkânı olur. Şikâyet ettiğimiz konularda biz önce kendi üzerimize düşeni yapmalıyız. Fikir gazetelerinin hiç satılmadığı bir ülkede ucuz pespaye gazetelerin revaçta olması biraz daha oturup düşünmemizi gerektirmiyor mu? Neden medyanın değişik yerlerinde temsil sorunumuz var. Kendi kadromuzu yetiştirip bir yerlere getirememişiz. Hep şikâyet etme makamındayız. Medyanın tamamını satın alsanız da kendi kadronuzu çekirdekten alıp yetiştirmemişseniz bu temsi sorununu çözemezsiniz. Usta çırak ilişkisinin öldüğü bir meslekte belli başlı meseleleri oturup konuşmamız çok anlamlı değil.”

Ahmet Yüter:

“Basını basın müftülerinden basım imamlarından basın vaizlerinden kurtarmak lâzım diye düşünüyorum. Her gazetenin iyi yetişmiş dini ilimleri bilen muhabire ihtiyacı var. En azından dini mevzularda çok bariz hatalar yapıldığında uyaracak dini mevzuları bilen danışmanları olmalıdır.”

Ümit Şimşek:

“Kitle gazeteciliği dediğimiz basınımızın bilinçli bir dejenere etme huyu var. Adam köpeği ısırdı  haberciliği yapılmaktadır. Yayıncılar kötülüğü teşvik etmemelidir. Bir konuda bir şey yazacağınız zaman oturup düşünmeli beklemelisiniz. Radarlarınız güzeli arayıp bulmaya odaklandığında mutlaka arayıp bulursunuz. Çirkini aradığınızda da mümkündür. Bizim tarafımızda olanlar aslında duyarlı ve bilinçli olmalıdır. Bizde kendini ötekine kabul ettirmek isteyen bir anlayış var. Aslında sizin bize yaptıklarınızı biz size yapmayacağız demek istercesine bir aşağılık kompleksidir bu. Zıt kutuplarda olsa da bazı gazetelerde üslup sahibi insanlar var. Bu dün de vardı bu gün de var. Üslup bozulmadan çok güzel işler de yapılabilir. Gazeteci önce haberle başlamalıdır. Haber yapan haber diline hâkim olan gazeteci öteki alanlarda da rahatlıkla kalem oynatabilir. Haber dilinde bir yozlaşma başladı son zamanlarda. İlk cümleden itibaren bilgiyi vere vere haberi tamamlamalıyız. Oysa şimdi bilgiyi saklayarak habercilik yapılmak isteniyor. İnsanın merak duygusunu istismar ederek çok okunursunuz ama yaptığınız işe ahlaki habercilik olmaz. Bu gün ise bilgiyi saklayarak habercilik yapılmak isteniyor. Bunun karşısında doğru düzgün ideal işler yapılabilir bu da inanarak ve suyun akışına karşı direnerek bir şeyler yapılabilir.”

Erol Mermer:

“Basın, toplumun değerlerine dikkat etmeli ve sorumlu yayıncılık örneği sergilemelidir. Bazen bunun göz ardı edildiğini görüyoruz. Gazeteciler hazırladıkları gazeteleri, televizyoncular sundukları programları yerli ve millî bir anlayışla hazırlamalı, halklarına ters düşmemelidirler.

Mehmet Nuri Yardım:

“Bu toplantımızda basın haklı gerekçelerle eleştirildi. Olumlu yönleri üzerinde az duruldu. Elbette toplumun bir aynası olan basında da doğru ve yanlışlar olabilir. Ancak şunu da unutmamak gerekir ki, Tanzimat’tan bu yana gazeteler ve son yıllarda televizyonlar bir çok olumlu, hayırlı ve güzel işlerin de takipçisi, teşvikçisi ve başlatıcısı olmuşlardır. Karanlık oyunların aydınlatılmasında şüphesiz medyanın büyük hizmeti olmuştur. Basın olmasaydı pek çok haksızlık, yanlışlık ve çirkinlik hasıraltı edilmiş olacaktı. Matbuatta bilim, sağlık, sanat ve edebiyat konularında toplumun yararlandığı yayınlar yapılmıştır. Peyami Safa, Ahmet Kabaklı, Tarık Buğra gibi bir çok yazar kaleme aldıkları binlerce yazı ile aydınlık ve hayırlı fikirlerini topluma yaymışlardır. Temennimiz Türk basınının, halkımıza tam lâyık olması ve insanımıza üstün değerleri, erdemleri sunmasıdır. Basında bu anlamda çok güzel gelişmeler olduğunu görmeye başladık. Bu bizi ümitlendiriyor. İnşallah bu sevindirici gelişmeler artarak devam eder.”

“Bâbıâli Sohbetleri”nin müdavimlerinden olan şair ve yazar Ali Hakkoymaz esprili üslûbuyla basın hayatımızı ele alırken, sohbete dinleyici olarak Muhterem Yüceyılmaz, Sadettin Kaplan, Şerif Aydemir, Fatih Aydemir, Atilla Şahiner, Remzi Alioğlu ve İbrahim Güleç"in de aralarında olduğu pek çok kişi katıldı.



Hit : 119
  
Yorum eklemek istermisiniz ?
Etiketler : Babıali Sohbetleri yine dopdolu

Mesaj Panosu ( Üyeler için)

   Üye Girişi
 
 

   HABERLER
İnternet Medyası ve Kül..
Bilge Tarihçi Marmaratö..
Ziya Nur Aksun Bâbıâli’..
Dostları Polat’ı rahmet..
Basınımızda İttihad ve ..
Yayıncılar Meselelerini..
Babıali Sohbetleri yine..
Bâbıâli, Bâbıâli’de Kon..
Efsane Gazete Tercüman ..
Tercümancılar Bâbıâli’d..
Gürbüz Azak’tan Bâbıâli..
ESKADER’e katılımlar..
Ayvazoğlu, “Bâbıâli Soh..
Bâbıâli Sohbetleri’nin ..
Bâbıâli Sohbetleri Başl..
Sanat Kursları Başlıyor..
Hamit Can’a Candan Vefa..
Hamit Can İçin Anma Pro..
Yazarlarla Edebiyat Soh..
ESKADER 2009 Ödülleri B..
Refiğ ve Mete Dostları ..
ESKADER’den iki toplant..
Halit Refiğ ve Ömer Lüt..
İlhan Ayverdi ve Ergun ..
Osman Akkuşak / kültü..
İlhan Ayverdi vefat ett..
Yıldızlarla Uyumak..
Çağdaş Türk Şiirinde Se..
Medeniyetimizin Sessiz ..
Ergun Göze’yi Dostları ..
Sitemizi Ziyaret Edenler  
Powered by Netfırtına