Kategori : Röportaj - Etiketler : - Tarih : 17 Kasım 2012
Alper Avcı, Türk Ekonomi Bankası Şube Müdürü
Seda Eryılmaz’ın Roportajı(Eskader.Net)
Bankanın İngilizcedeki asıl anlamı olan “güven şirketi” teriminin gerçek olduğunu söylüyor.
1) Kısaca kendinizi tanıtır mısınız ?
A.A- 1974 yılında İzmir’de doğdum. Aslen Denizliliyim. İstanbul serüvenim.İki yaşında iken Annem, Babam ve Kardeşimle İstanbul’a yerleşmemizle başladı. 1996 yılında Marmara Üniversitesi İşletme Bölümünden mezun oldum.
2) Kaç senedir bu mesleği yapıyorsunuz ?
A.A- 14 yıllık bankacıyım. İlk olarak Toprak Bank’ta Uzman Yardımcısı olarak işe başladım. O zamanlar Dış Ticaret alanında bilgi ve becerimi arttırıp özel sektörde çalışma planlarım vardı.Bu sebeple Kambiyo da çalışmayı tercih ettim. Bir buçuk yıl Uzman Yardımcısı olarak çalıştıktan sonra, üç buçuk yıl pazarlama departmanındagörev aldım. 2001 yılında TEB ailesinin bir bireyi oldum.
3) Finansçı olmaya ne zaman ? Nasıl karar verdiniz ?
A.A- İlk işe başladığım dönemlerde yapılacak olan işin içeriğinden ziyade ismi önemliydi. Uzman Yardımcılığı ismi, bankacılık sektörü terim olarak cazip geldi. Dış Ticaret konusunun ilgi alanıma girmesiyle bankacılığı seçtim.
4) Bankacılık sektöründe çalışmanın avantajları veya getirdiği zorluklar nelerdir ?
A.A- İnsan yaşantısının önemli bir kısmı finansça belirleniyor.Finans konularına hakim olmak açısından avantajlı bir sektör.Ekonomiyi , gelir gider dengesini bildiğimizde bunu hayatımızın diğer bölümlerine de uyarlayabiliyoruz.Bankacılığın pazarlama alanlarında ise yapılan müşteri ziyaretleri ile farklı insanlarla tanışma imkanı buluyoruz.Her müşterinin farklı meslek gruplarında yaptığı işler var. Bu müşterilerle sohbet anında yaptıkları işler üzerine bilgi edinmiş oluyoruz. Dolayısıyla bankacılık dışında da bir çok işin nasıl yapıldığını, bir çok mesleğin püf noktalarını öğrenme şansımız doğuyor. Bankacılıkta hayatın her kademesindeki insanla muhatap oluyoruz. En önemlisi de dış görünüşe aldanmamak gerektiğini öğreniyoruz.
5) Şu an istediğiniz yerde misiniz ? Yani hedeflerinizin neresindesiniz ?
A.A- İşe başladığım zamana göre (14 yıl öncesinde ) bir alt basamaktayım.Bankacılıkta çok yol kat ettim.Kendimce güzel bir film şeridi
oldu bankacılık hayatım. Bir basamak sonra hedeflediğim yere ulaşmış olacağım. Bu demek değildir ki ‘hedefime ulaştım ,tamam’. Tabii ki her zaman artı bir hedef koymak gerekir.
6) Performansınızı etkileyen faktörler nelerdir ?
A.A- İnsanlar aynı adımları atıyor.Fakat basamakları farklıdır.Kimileri koşar adımlarla yürür hedefe çabuk ulaşır. Kimileri ufak adımlarla ilerler hedefe ulaşmaları hayli zaman alır.Kimileri de yolun hakkını vererek normal adımlarla hedefe ulaştığında sallar bayrağını. Bende normal adımlarla hedefe ulaşanlardanım. Burada insanların hedefe ulaşmakta kullandıkları faktörlerde çok önemli.Çünkü günümüzde bir insan başkalarının desteği ile hedefe getiriliyor, o kişiye sadece hedefte bayrak sallamak kalıyor. Sanki başarı kendi hikayesiymiş gibi.
7) ) Sizce çalıştığınız kurumun performansı nasıl gidiyor ? Hedefler dikkate alındığında.
A.A- Çalıştığım kurum çok istekli ve hedefleri büyük olan bir kurum. Kısa zamanda çok iş yaparak yüksek hedefler tutturulmak isteniyor.Kurumumun en büyük özelliklerinden biri de rakiplerini iyi takip etmek ve rakiplerinin yaptığı hatalardan ders çıkarıyor olması.
8) İş dışında neler yapıyorsunuz ? Ne gibi uğraşılarınız var ?
A.A- Aslında iş – ev , ev- iş arasında geziniyorum.Sürekli takipçisi olduğum bir Aktivitem yok.
9) En büyük hayaliniz ?
A.A- Reklamcı olmak. Reklamcılık Üniversite yıllarında düşlediğim bir meslekti.Fakat üniversitede bir Hocam Reklamcılık sektörünün yorucu, oldukça zahmetli ve bir o kadar da maliyetli bir meslek olduğunu anlatınca vazgeçtim.
10) Kendinizde beğendiniz ve beğenmediğiniz bir özelliğiniz ?
A.A- Mükemmelliyetçi yapım ve yaptığım her işte çok iyi olmak isteme hırsım olumsuz bir özellik esasında. Çünkü yapılan her işte A’dan Z’ye her şey doğru olsun diye düşünüyorum bu durumda insan beynini bir hayli yoruyor. Sadece iş anlamında değil sosyal hayatta da mükemmelliyetçi özelliğim baskın çıkar. Hırslıyımdır. Belki tam doğru anlam olmayabilir ama tuttuğunu koparan bir yapıya sahip olduğumu söylemekte mümkün.
11) İş hayatınızda sizi etkileyen bizimle paylaşabileceğiniz bir anınız var mı ?
A.A- En hoşuma giden olay müşterilerin bir evrak imzalarken bankacısına dönüp “bunu imzalamamda sorun yok değil mi? Yada sen imzalatıyorsan bana zararı dokunan birşey değildir” şeklinde güvenlerini göstermeleri. Ya da eşlerinin dahi bilmediği detayları bilmek.Bankanın İngilizcedeki asıl anlamı olan “güven şirketi” teriminin gerçek olduğunu gösteriyor.
12 )Şimdi bir meslek seçme hakkınız olsa idi şimdiki mesleğinizi mi seçerdiniz ?
A.A- belli bir meslek gurubu yok şu an aklımdan geçen. Daha sosyal içerikli bir meslek tercih ederdim.(Edebi anlamda veya en az bir enstrüman çalabilen sanatçı. Örneğin; NEYZEN olabilmek gibi )
13) Bankacılığa yeni soyunmuş bir bireye neleri tavsiye edebilirsiniz ?
A.A- sadece bankacılık sektörü için değil , tüm meslek grupları için şunu söylemek isterim ki. Her insan istediği işi sevip sevmediğini kendince belirlemeli. Mutlaka sevdikleri, ilgi duydukları işlerde çalışmalarını öneririm. En önemlisi de o işle ilgili biraz araştırma yapmak, vakit harcamak gerekiyor. Yapılan iş insan hayatının tamamını etkiliyor.
Teşekkür Ederim